Dalış Günlükleri serisinin yeni yazısı hem çok yakın hem de sınır ötesi bir dalış noktasından geliyor. “On iki adalar bizim olmalıydı” ya da “Yahu burnumuzun dibindeler.” gibi tartışmalara hiç girmeden size Rodos’tan bahsetmeye geldik.

15 Haziran’da Rodos’ta Kalithea Koyu’nda Water Hoppers Dalış Okulu ile günübirlik dalıştaydık. Dalış teknesi, Rodos merkezindeki turistik günibirlik tur teknelerininin de bulunduğu Mandraki Limanı’nda yer alıyor. Dalışlar için internetten rezervasyon yaptırabileceğiniz gibi akşam limanı turlarken de rezervasyonunuzu yaptırabilirsiniz. Bir günden fazlasını dalışa ayırmak istediğinizde, dalış paketleri var.

Dalış okulu, Türkiye’de alışık olmadığımız bir tura da sahip: “Şnorkel Turları”. Siz dalış yaparken, beraber geldiğiniz diğer arkadaşlarınız tüplü dalışı denemek istemez ise bu turlara katılabiliyor. Şnorkel turlarında da aynı scuba gibi bir rehber dalıcı bulunuyor, isterseniz ufak bir şamandıra, isterseniz can yeleği eşliğinde tura katılabiliyorsunuz. Yaklaşık 30 – 40 dk boyunca rehber sizi denizde bir tura çıkartıyor, su altı yaşamını keşfedebiliyorsunuz. Paletleri ve maskerleri de yine dalış okulu sağlıyor. Yakın zamanda Türkiye’de de böyle uygulamalar görebiliriz umarım 🙂

“Whale Rock”

“Dive Master” olmak için henüz stajda olan Joo ve asıl eğitmenimiz Brooke bize dalışımız ile ilgili detayları bir beyaz sınıf tahtası üzerinden anlattı. Kendimizi yeniden okul sıralarında hissetmedik değil hem haritalar hem de fotoğraflar ile dalış yapacağımız yer hakkında önceden geniş bilgi almış olduk.

Aralıklarla uçan balıkların eşlik ettiği yaklaşık 45 dakikalık bir yolculuktan sonrasında Kalithea Koyu’na ulaştık ve o ana kadar kafamızı kuracalayan ‘biz burada nasıl hazırlacanağız’ sorusu cevap buldu. Çünkü dalış noktasında aynı anda üzerinde 30 dalıcının kuşanıp, suya girebileceği bir yüzer platform bizi bekliyordu. Kara ile herhangi bir bağlantısı bulunmayan bu platform, gün boyunca bizim hazırlık alanımız oldu. Ve ilk dalışımıza başladık.

Maksimum derinlik 13 metre, su sıcaklığı ise 21 dereceydi. Derin bir dalış yapmadığımız için, görüş mesafesi oldukça genişti. 2 eğitmen ve 7 dalıcı olarak turumuza başladık ve başladıktan 5 dakika sonra topografya bizi büyülemeye başlamıştı. Su altı karşılaştığımız canlılar çok farklılık göstermese de sürekli olarak sadece bir dalıcının geçebileceği tünellerden geçerek, mağaralara ulaşmak bizi çok heyecanlandırdı. Reeflerin rengi ve canlılığı, Türkiye’de yaptığımız dalışlara göre çok daha göz alıcıydı. Yaklaşık 50 dakikalık bir dalıştan sonra, platforma geri döndük.

“Blow Hole & Mushroom Cavern”

İkinci dalış noktamız ise yine aynı koydaydı bu sefer teknenin güneyine daldık.

Su biraz daha ısınmış 23 derecelere kadar çıkmıştı ancak bu sefer bir öncekine geri biraz daha yüzeye yakındık. Bu sayede görüş mesafesi problemi yaşamadık. Yine tünellerden geçerek farklı bir deneyim yaşadık, ne yazık ki Türkiye’de olduğu gibi istilacı tür Aslan Balığı orada da karşımıza çıktı.

Bu dalışımızda topografya daha farklılaşmaya başladı, 4 ayak üstünde duran ve yine dip ile mesafesi sadece tek bir dalıcı alan büyük bir kayanın altından diğer tünellere ulaştık. Ve bu tünel bizi daha da ilginç bir mağaraya çıkardı: Doğal Kaynak Suyu Mağarası. Kalithea Koyu’nda karadan ulaşırsanız da 7 doğal kaynağın birleştiği bu noktayı görebilirsiniz.

Dalışımızın belki de en unutulmaz anı da yüzeye 5 mt kala, Brooke ve Joo’nun ağlara takılmış küçük bir hani balığını kurtarması oldu. Sakinlikle balığın takıldığı tüm misinaları keserek, özgürlüğüne yeniden kavuşturdular. Yasal olmayan avcılığın deniz hayatını nasıl etkilediğine bir kez daha şahit olmuş olduk. Ülkemizde buna karşın yürütülen Kaş Kekova Deniz Koruma Alanı projesi ile detaylara buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Water Hoppers’a websitelerinden ulaşabilirsiniz.
https://www.waterhoppers.com

Dalış Günlükleri için misafir yazar olmak isterseniz, bize yazınızı ve fotoğraflarınızı gönderebilirsiniz.

Keyifli Dalışlar.
projectinblue

 

[products ids=”233,234,235″ columns=”3″]

Yorum Yapın