“Liveaboard” Nedir?
“Liveaboard” aslında isminden kendini oldukça belli ediyor. Özetle, ortalama 10 kişi, genellikle de maksimum 30 kişilik dalgıç ekiplerini ortalama 3 gecelik turlarla, günlük olarak ziyaret edemeyeceğiniz dalış noktalarına götürebilen, yüzen mikro dalış otelleri aslında.
Bu teknelere konaklama süresi boyunca dalgıçların hem dalışlarını gerçekleştirdikleri hem de günlük ihtiyaçlarını karşıladıkları bir kamp alanı demek belki de daha doğru. Çünkü açık denizde kalabalık bir grupla birkaç güç geçirmek aynı kamp alanlarında olduğu gibi özen istiyor ve kendi kuralları var. İlk iki önemli kural ise bulunduğunuz alanda doğaya zarar vermemek ve ihtiyacınız olandan daha fazla tüketmemek.
Tek kullanımlık plastik kullanmamaktan söz etmiyoruz bile! Su altı yaşamını incelemeye gittiğiniz bu özel noktalarda plastik kullanmamak bir başka önemli kural. Bu konuda neler yapabilirim diyorsanız, “Plastiksiz Gelecek için: Bireysel Tüketici Neler Yapabilir?” yazımızı incelemenizi öneririz.
Neden “Liveaboard”?
Temelde iki nedenle açıklayabiliriz:
-Farklı dalış noktalarına ulaşmak
-Yapabileceğiniz dalış sayısını maksimuma çıkarmak
Ortalama 3 gününüzü ayıracağınız bir turda, kıyıdan uzak, günlük dalış turlarında ulaşamayacağınız noktaları ziyaret edebilirsiniz. Bu turlarda genellikle siz daha uyanmadan, kaptan yeni dalış noktasına doğru yol almış, ve yine siz dalışınızı bitirir bitirmez yeni noktaya çıkmış olur. Kıyıdan 5-6 saat mesafedeki dalış noktaları daha çok canlı barındırır, ve tabii ki günlük dalış turizmi gerçekleştiren turlar için ulaşılabilir bir alternatif olamaz.
Yine ortalama 3 günlük bir tur üzerinden ilerleyecek olursak, ve her gün 4 dalış gerçekleştireceğinizi düşünürsek toplam 12 dalış ile turu tamamlamanız mümkün. Bu dalışlar hem bulunduğunuz bölgenin su altı yaşamını hem de topoğrafyasını incelemek için oldukça yeterli olacaktır. Hatta bazı Kızıl Deniz turlarında günlük dalış sayısı 5’e kadar çıkmakta!
Aslında bir üçüncü nokta daha var. Bir liveaboard bir kamp gibidir derken gerçekleri söylüyorduk. Liveaboard sırasında kalabalık bir dalış ekibi içerisinde nasıl uyum içinde hareket edilir, gerçek bir akıntı dalışında nasıl davranılmalıdır, ekipmanlar en hızlı ve en doğru nasıl hazırlanır, açık denizde acil durumlarda nasıl davranılmalıdır gibi gibi birçok konuda öğretici olacak bir süreç. Dalış hayatınızı bir adım profesyonelleştirmek isterseniz, bizce doğru adres.
Bir “Liveaboard” İçin Ne Kadar Bütçe Ayırmalısınız?
Bu konu işin en can alıcı noktası tabii ki. Üstelik bizim gibi sürekli kurlarla boğuşan bir ülke için. 🙂
Kişi başı $700 gibi bir bütçeye Tayland’da 5 günlük konaklamalı bir tur almanız mümkün. Bu bütçenin içine konaklama, dalış, kullanacağınız ekipman (bc, regulator, tüp), ulusal parkların giriş ücretleri dahil. Ancak bu ortalama bir tutar diyebiliriz, bazı dalış tekneleri 5 yıldızlı bi otelden farksızken, bazılarından beklentiniz gerçekten düşük olması lazım. 🙂
Peki bu bütçeye ek ne düşünmeniz lazım? Ortalama bu bütçeye sahip bir liveaboard teknesinde neler olması lazım derseniz Liveaboard: Ne Kadar Bütçe Ayırmalıyız? yazımızı inceleyebilirsiniz.
“Liveaboard” İçin Nasıl Hazırlanmalı?
Öncelikle dalış brövelerinizi yanınıza almayı unutmayın, ya da online kartınız varsa süresinin geçerli olduğuna emin olun. Bizce gitmeden mutlaka Nitrox sertifikanızı da alın.
“Nitrox nedir?” diyorsanız Dalış Günlükleri: Nedir Bu Nitrox? yazımız tam size göre.
Dalış bröveleriniz tamamsa, “Liveaboard”a Giderken Unutmamanız Gerekenlerin Listesi” yazımıza göz atmanızı öneririz.
Biz ilk liveaboardumuzda tercihimizi Tayland’dan yana kullandık. Khao Lak Scuba Adventures’a ait Manta Queen 7 teknesi ile 5 günlük turumuzda Similan ve Surin Adaları’nı gezdik. Bu gezimiz ile aşağıdaki ilgili yazılarımızdan dalışlarımız ile ilgili detaylara ulaşabilirsiniz.
Richelieu Rock ve Phuket Batık Dalışları yazılarımız da çok yakında yayınlancak.
Aklınızda kalan sorulan varsa bize her zaman info@projectinblue.com adresinden ulaşabilir ya da yorum olarak yazının altına bırakabilirsiniz.
Keyifli Dalışlar,
projectinblue
